بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَتُحِبُّونَ ٱلْمَالَ حُبًّا جَمًّا ٢٠

Malı da pek çok seviyorsunuz.

– Diyanet İşleri

كَلَّآ إِذَا دُكَّتِ ٱلْأَرْضُ دَكًّا دَكًّا ٢١

Hayır, yeryüzü (kıyamet sarsıntısıyla) parça parça olup dağıldığı zaman,

– Diyanet İşleri

وَجَآءَ رَبُّكَ وَٱلْمَلَكُ صَفًّا صَفًّا ٢٢

(22-23) Rabbinin buyruğu ve saf saf dizilmiş olarak melekler geldiği ve o gün cehennem getirildiği zaman, işte o gün insan (yaptıklarını birer birer) hatırlar. Fakat bu hatırlamanın ona nasıl faydası olacak!?

– Diyanet İşleri

وَجِاْىٓءَ يَوْمَئِذٍۭ بِجَهَنَّمَۚ يَوْمَئِذٍ يَتَذَكَّرُ ٱلْإِنسَٰنُ وَأَنَّىٰ لَهُ ٱلذِّكْرَىٰ ٢٣

(22-23) Rabbinin buyruğu ve saf saf dizilmiş olarak melekler geldiği ve o gün cehennem getirildiği zaman, işte o gün insan (yaptıklarını birer birer) hatırlar. Fakat bu hatırlamanın ona nasıl faydası olacak!?

– Diyanet İşleri

يَقُولُ يَٰلَيْتَنِى قَدَّمْتُ لِحَيَاتِى ٢٤

“Keşke bu hayatım için önceden bir şey yapsaydım” der.

– Diyanet İşleri

فَيَوْمَئِذٍ لَّا يُعَذِّبُ عَذَابَهُۥٓ أَحَدٌ ٢٥

Artık o gün, Allah’ın edeceği azabı kimse edemez.

– Diyanet İşleri

وَلَا يُوثِقُ وَثَاقَهُۥٓ أَحَدٌ ٢٦

Onun vuracağı bağı kimse vuramaz.

– Diyanet İşleri

يَٰٓأَيَّتُهَا ٱلنَّفْسُ ٱلْمُطْمَئِنَّةُ ٢٧

(Allah, şöyle der:) “Ey huzur içinde olan nefis!”

– Diyanet İşleri

ٱرْجِعِىٓ إِلَىٰ رَبِّكِ رَاضِيَةً مَّرْضِيَّةً ٢٨

“Sen O’ndan razı, O da senden razı olarak Rabbine dön!”

– Diyanet İşleri

فَٱدْخُلِى فِى عِبَٰدِى ٢٩

“(İyi) kullarımın arasına gir.”

– Diyanet İşleri

وَٱدْخُلِى جَنَّتِى ٣٠

“Cennetime gir.”

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu